Sağlıklı Yaşamın Anahtarı

Sağlıklı Yaşamın Anahtarı

Sağlıklı Yaşamın Anahtarı

Fiziksel olarak aktif bir yaşam sürmek, düzenli spor yapmak ve dengeli beslenmek sağlıklı bir yaşamın temelidir. Hareketsiz yaşamı azaltmak ve düzenli olarak spor yapmayı bir yaşam tarzı olarak benimsemek, fiziksel ve zihinsel sağlık açısından birçok fayda sağlarken yaşam kalitesinin iyileştirilmesine katkıda bulunur. Egzersizin her yaştan birey üzerinde olumlu etkileri vardır. Çocuklarda büyüme ve gelişmenin desteklenmesi, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi, sosyal gelişimin, özgüven ve özsaygının desteklenmesi ve okul başarısının artırılması gibi etkileri bulunmaktadır. Yetişkinlerde kilo kontrolünün desteklenmesi ve obezitenin azaltılması, diyabet ve hipertansiyon gibi metabolik ve endokrinolojik hastalıkların gelişmesinin azaltılması, kalp ve damar sağlığının korunması, uyku kalitesinin artırılması, bilişsel fonksiyonların desteklenmesi, stres yönetiminin iyileştirilmesi, başta meme, kolon, prostat, endometrium, mesane, böbrek, mide ve akciğer kanserleri olmak üzere kanser gelişim riskinin azaltılması gibi birçok olumlu etkisi bulunmaktadır. Yaşlılarda ise mevcut bulunan kronik hastalıkların kontrolünün artırılması ve olumsuz etkilerinin azaltılması, yaşam kalitesinin iyileştirilmesi, denge ve kas kuvvetinde gelişen gerilemenin azaltılması ve düşmelerin azaltılması, kemik yoğunluğunun korunarak osteoporozun azaltılması, bilişsel fonksiyonların desteklenmesi, uyku kalitesinin iyileştirilmesi gibi olumlu etkileri bulunmaktadır.

Egzersiz yapmak yalnızca kaliteli bir yaşama destek olmaz, aynı zamanda hem kardiyak nedenli hem de kardiyak dışı nedenli ölümlerin riskinde azalmaya da katkıda bulunur. 115.000 yetişkin üzerinde yapılan geniş çaplı çalışmada, kişiler 30 sene boyunca takip edilmiş ve yaptıkları fiziksel aktivite düzeyi düzenli olarak izlenmiştir. Çalışmanın sonucunda, düzenli egzersiz yapan kişilerin ölüm riskinin %21-31 oranında azaldığı gösterilmiştir. Bu etkileyici oran egzersizin önemini vurgulamaktadır. Düşük miktarda da olsa fiziksel aktiviteyi düzenli olarak yapmakla kişilerde sağlık faydaları görülmeye başlamaktadır. Uzmanların her yaştan bireyin fiziksel aktiviteye katılımının planlamasına yönelik hazırladığı iki önemli kılavuz yayımlanmıştır. Bunlardan ABD Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2018 yılında ikincisini yayımladığı Amerikalılar İçin Fiziksel Aktivite Kılavuzu’nda yetişkinlerin haftada 150-300 dakika orta şiddette aerobik egzersiz yapması ve en az iki gün kas kuvvetlendirici direnç egzersizleri yapması önerilmektedir. Avrupa Kardiyoloji Derneği önerilerinde ise haftada en az 5 gün, günde en az 30 dakika süreyle orta şiddette egzersiz (haftada en az 150 dakika) veya haftada en az 5 gün en az 15 dakika süreyle yüksek şiddette egzersiz (haftada en az 75 dakika) yapılması önerilmektedir.

Yeterli fiziksel aktivite yapmamanın erken ölümlerin %10’undan sorumlu olduğu ve dünya çapında 3.2 milyon kişinin ölümüne neden olduğu bilindiğinden, önerilen fiziksel aktivite düzeylerine ulaşmak büyük önem taşır. Ancak dünyada yetişkinlerin %75’i fiziksel aktivite için yapılan önerilere uymamaktadır. Gençlerde ise bu oran daha yüksek olup %80’in üzerindedir. Türkiye’de ise erkeklerin %67.6’sı, kadınların %76.5’i önerilen düzenli fiziksel aktivite düzeylerinin altında kalmaktadır. Fiziksel aktivitenin bahsedilen faydaları düşünüldüğünde kişilerin düzenli fiziksel aktiviteye katılımının teşvik edilmesinin önemi ön plana çıkmaktadır.

Fiziksel aktivite programlarına katılmadan önce kişilerin olası risk faktörlerinin göz önünde bulundurulması gerekir. Bunlar kişinin yaşı, sağlık durumu, varsa mevcut hastalıkları ve yaralanmaları, spor geçmişi, yapılmak istenen egzersiz tipi ve seviyesi gibi faktörlerdir. İlk defa spora başlayacak hareketsiz kişiler, spor yaparken şikayeti olanlar, kendisinde ya da ailesinde kalp ve damar hastalıkları bulunanlar, diyabet ve hipertansiyon hastaları, sigara kullananlar, kolesterol yüksekliği ya da obezitesi olanlar, akciğer hastalığı bulunanlar, kontrolsüz metabolik hastalıkları olanlar, daha önce kas iskelet sistemi yaralanması geçirmiş olanlar ve gebeler özellikle dikkatli olmalı ve egzersiz programlarına başlamadan önce bir sağlık profesyonelince kontrol edilmelidir. Bu faktörler dikkate alınarak kişisel egzersiz reçetesi planlanmasıyla yaşanabilecek olumsuzlukların riskini en alt düzeye çekmek ve hedeflenen sağlık faydalarını elde etmek mümkün olacaktır.

Spor, sağlıklı bir yaşam ve sağlıklı bir toplum için anahtar bir etkendir. Düzenli fiziksel aktivite yapmayı bir yaşam tarzı haline getirmenin faydaları, her yaş grubundan bireyin, kendi fiziksel kapasitesine uygun bir egzersiz reçetesi ile sağlanabilir. Daha iyi bir gelecek için, sağlıkla ve sporla kalın.

Uzm. Dr. Ogün Köyağasıoğlu

Spor Hekimliği Uzmanı